E V E T  M İ ?   H  A Y I R  M I ?

Türkiyemizin 60. Hükümeti’nin Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY “çok doğru’’ bir yaklaşımla Ortodoks Hıristiyanlar için çok önemli olan Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda 2010 yılı 15 Ağustos’unda AYİN yapılmasına İZİN vermiştir.

Bilindiği gibi 15 Ağustos günü Ortodoks Hıristiyanlar için çok önemlidir. Çünkü İNANÇLARINA göre; “Meryem Ana’nın Göğe Yükseliş Günü’dür”. ( Müslümanlık inanışında da Meryem çok değerli, özel bir şahsiyettir, sonsuz saygı  duyulur.)

88 yıl sonra Kültür Bakanımız AZINLIKLARIN İBADET ÖZGÜRLÜKLERİ açısından doğru bir karar vererek 2010 yılı 15 Ağustos günü Sümela Manastırı’nda ayin izni verdi. Ayini, Fener Rum Patriği BARTHOLOMEOS yönetti. O da vefa örneği ve ince bir jest olarak Sümela’ya yardımlarını esirgemeyen sekiz Osmanlı hükümdarının adlarını ayinde zikretti.

Sayın Bakanımızın şahsında 60. Hükümetimizi kutluyorum.  Geçmişimize bakarsak ortalama 1100 yıllık Türk_İslam tarihimizde bizim geleneğimiz;  idaremiz altındaki bütün dinlerin ‘’özgürce ibadetlerini yapabilmelerini sağlamak ve ibadethanelerini korumak, inançlarına saygı göstermek’’ olmuştur.  Bunu Fatih’in veya  Sultan 1. Süleyman’ın  Kanunnamelerinden veya fermanlarından örnekleyebiliriz. Sümela’da  AZINLIKLARA ayin izni bu geleneğin devam ettiğini göstermekte.

Sümela Manastırı; Trabzon’un Maçka ilçesi, Altındere Köyü’ndedir. Denizden yüksekliği 1150 metredir. M. S. 375 – 395 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Yapılış amacı Kilisenin ihtiyacı olan din adamı yetiştirmektir.

18 Nisan 1916 – 24 Şubat 1918 yılları arasında Pontus’u gerçekleştirmek isteyen Rum milislerine karargahlık yapmıştır.

10 Haziran 1930’da Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Nüfus Değişimi (mübadelesi) anlaşmasından sonra Sümela Manastırı önemini kaybetti.  Fakat 2010’da verilen izinden sonra eski önemini kazandığı açıktır.

60. Hükümetin Kültür Bakanının YENİ BİR GÖREVİ VARDIR ŞİMDİ: AZINLIKLARA gösterdiği ilgi ve desteği ÇOĞUNLUĞA DA göstermek ve AYASOFYA’DA BAYRAM NAMAZI İZNİ VERMEK.

Devletimiz, Azınlıkların “her türlü haklarını”  korumak ve sağlamakla görevlidir. Aynı sorumluluk ÇOĞUNLUK HAKLARI İÇİNDE GEÇERLİDİR VE KİMSE BUNU laiklik gerekçesi ile geçiştiremez.  O zaman EŞİTLİK, inanç ve ibadet özgürlüğü, “bu devleti yönetenler Müslümanlara karşı çokta samimi değil mi”,  “Türkiye kimin devleti” gibi soruların cevabını VEREMEZSİNİZ.

Ayasofya M.S. 601 tahmini yılında yapılmıştır. Büyük Kilise (Megale Ekklesia) denilen bu muhteşem yapı Kutsal Bilgelik’e (Sofia) adandığından Aya Sofia olarak tanınmıştır.

1453’te Fatih tarafından fethinden sonra Fethiye Camii adını almıştır. Ayasofya; 916 yıl kilise, 481 yıl cami olarak işlev gördü. 75 yıldır müze olarak kullanılmaktadır ( 1935 yılında Atatürk’ün teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararı ile müzeye dönüştürülmüştür).

Şimdi 60. Hükümetimize ve Sayın Bakana bir çağrı yapıyorum: Sümela’da ayine AZINLIK hakları açısından doğru bir kararla İZİN verdiniz. Ayasofya’da da  ÇOĞUNLUK hakları bakımından BAYRAM NAMAZINA İZİN VERİN.

Fakat şimdiden söylemeliyim ki, bu o kadar kolay değil. Çünkü ‘’DOĞUMUNDAN İTİBAREN BU ÜLKEYİ YÖNETMEKLE GÖREVLİ OLDUKLARINI ZANNEDENLER, Sabetaylar, Beyaz Türkler, Kaymak Tabakası ve onların istediği gibi yazan,  toplumu yönlendirmekle görevli basın KIYAMET KOPARACAKLARDIR.  Hem de neyle biliyor musunuz; LAİKLİKLE.

Yukarıda saydığımız gruplar 1946’dan beri ÜÇ KONUYU Müslüman Türk toplumu aleyhine işlemişlerdir: Ulusçuluk, Laiklik, Vazgeçilemez ve/veya Devredilemez Canlı Hakları.

Tam da referandum sırasında işte SİZE demokrasi ve SAMİMİYET SINAVI;

Azınlık için SÜMELA’da ayine;  EVET,

Çoğunluk için AYASOFYA’da  BAYARAM NAMAZI’NA ; “ne” diyorsunuz?