Dağ’a giderken üniversite sınavını kazandığını öğrenince geri dönen (!) Selahattin Demirtaş biliyorsunuz ÇOK SIK ABD’yi ziyaret eder. Tesadüfe bakın ki, Türkiye’ye her dönüşünde ‘’ ortalık karışır’’ . Barış, kardeşlik, eşitlik derken ilgilenmesi gereken asıl sorunlara – belki de – önemsiz diye DÜŞÜNDÜĞÜNDEN hiç ilgi göstermez.

Halkın; geçim, güvenlik, eğitim, sağlık gibi sorunlarıyla ilgilenmemek; ağa kızı, gelini, şıh hazretlerinin torunu, feodal bey ( ağa) olan bazı HDP’li milletvekilleri için miras alınan davranış biçimidir ( marabayla mı ilgilenecekler yani…). Onlar ’’ jöleli saçları, iyi beslenmiş vücutları, parlak yanakları, Avrupa’da okuttukları çocukları, DAĞ’da DEĞİL Ankara ve İstanbul’da konfor ve şatafat içindeki yaşamları nedeniyle ‘’ halkın vekili HİÇ OLMADILAR’’ zaten.
Operasyonlarda öldürülen teröristler mi dediniz? Onlar’ın çocukları ölmüyor zaten. Ötekiler (!!!) ölmeli, Devlet’le savaşmalı ki, terör baronları, terör baronesleri, vekil yapılanlar, bunların çocukları sefahat ve zevk içinde yaşasınlar. Oysa özellikle cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasındaki çalışmaları S. Demirtaş’ın zeka ve yeteneğini göstermişti, cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıkladığında ‘’ Kendisinin bile beklemediği ‘’oy oranına ulaşmıştı.

Bizim fark ettiğimiz yeteneği başkaları çok önceden biliyormuş ki, ABD, AB ülkeleri ziyaretleri (!) sayısı patlama yaptı… HDL’li vekillerden dile getirmelerini zaten BEKLEMEDİĞİMİZ sorunları Selahattin Demirtaş’tan da dinleyemedik. Artık Onun ‘’düzenli olarak yapması gereken’’ yurt dışı ziyaretleri vardı, bunlarla uğraşamazdı…
HDP’li vekiller ve S. Demirtaş’ın aşağıda sıralayacağım sorunlardan TBMM’de bahsettiğine şahit olan var mı?

– GAP ne zaman bitecek
– Topraksız köylüler için toprak reformu
– Hakkari ve Malazgirt Üniversitelerinin öğretim üyesi açığı
– Çocuk gelinler ve Çocuk Damatlar problemi
– Topraklar bölünmesin diye yapılan akraba evliliklerinin yarattığı sorunlar
– Halkın kanını, iliğini sömüren kerameti kendinden menkul şıhlar (şeyhler)
– Kızların okula gönderilmemesi ( Kardelen Projesi)
– Doğu ve Güneydoğu’da turizm gelirlerinin artırılması
– Üniversite sınavlarında Doğu ve Güneydoğulu gençlerin ÇOK DÜŞÜK başarı oranları
– Adı terörle birlikte anılır hale gelen şehirlerimizdeki % 80’i geçen işsizlik oranı
– Suriye’den yapılan göçlerin ortaya çıkardığı sorunlar
– Mevsimlik işçiler ve ailelerinin, çocuklarının sorunları

…………………… Y A N I T I N I Z ?

……………………. Y O K M U ? ……………..

O zaman Selahattin Demirtaş kimin vekili?
Siz bakmayın arada bir ‘’Dersim’’ dediğine. Sözlük anlamı ‘’ yiğit eli’’ demek olan Tunceli’ye, Dersim demek şimdilerde ‘’ MODA’’ . Fakat tarih bilmeyen hele tarih – iktisat bağlantısını KURAMAYANLAR; SAÇMALAR veya CAHİLLİKLERİ FARK EDİLMESİN diye demagoji yaparlar.
Selahattin Demirtaş; 1930 yılı öncesi ( mesela 1900 -1930) ile 1930 sonrasını ( örneğin 1930 – 1960) KARŞILAŞTIRABİLSE; Cumhuriyet’in, Tunceli’ye KAZANDIRDIKLARINI GÖRÜP, Dersim diyenin ‘’ ağzına acı biber sürerdi’’ .
Elbette Vicdanı ile düşünebilse, Kendi İradesi ile KONUŞABİLSE…

24 Eylül 2014 yılında ABD’ye gitti. Ajandası AÇIKLANMAYAN toplantılar yaptı.
30 Eylül 2014 günü San Fransisko’da Kürt dernekleri ile kameralar önünde toplandı, kameralar kapanınca ‘’ gizli’’ görüşme gerçekleştirdi.
06 Ekim 2014 günü halkı ‘’ sokaklara’’ çağırdı. Kırk sekiz (48)saatte elli üç ( 53) kişi ‘vahşice’’ öldürüldü, o gün Kurban Bayramıydı.
Belliki ABD seyahati ‘’bir plan’’ dahilinde yapılmıştı…

13 Eylül 2015 ABD ziyareti öncesi yaptığı açıklama: ‘’ Türkiye’nin güvenlikçi politikalarına direnemeyecek değiliz’’ . Mesaj aslında Türkiye’ye değildi…
01 Aralık 2015. Gene seyahat.
– Nereye ?
– ABD.
– Bildiniz. ( itiraf edin, bunu bilmek kolaydı….)

01 Aralık’taki ziyareti altı (6) gün sürdü. 07 Aralık’ta döndüğünde ‘’ Hendek’’ provokasyonları ve ‘’ öz yönetim’’ provaları ile terör yükselişe geçti ( bu söylem sırasında Suriye’nin durumunu, Ayn el Arab ve diğer yerlerde oluşturulmaya çalışılan kantonları hatırlayın).
S. Demirtaş hayaller kurarken ABD’de Türkiye’yi IŞİD ve pkk üzerinden sıkıştırmaya çalışıyordu. ABD, Türkiye’nin ve Türkiye, ABD’nin Suriye’ye askeri birliklerini göndermesini istiyordu. İki tarafta ‘’ Kendisinin’’ Suriye’ye girmesini HİÇ DÜŞÜNMÜYORDU. Bu bilek güreşi iki devlet arasında halen devam etmekte (IŞİD’in Kilis’e attiği füzeleri bu açıdan değerlendirelim) .
23 Aralık 2015 günü Rusya Federasyonu’nda idi.
Türkiye’de gerilimli ortam varken bu seyahatin amacı neydi?
Ona sorarsanız ‘’ daha önceden’’ planlanmış. İptal etseydin.

Tam bu anda Mehmet Altan bir yazı yazdı ( her devrin fırıldağı. İlk vitrine çıkartıldığında (!) sosyal demokrattı, liberal oldu, Star Gazetesi’nde başyazar yapılınca Tayyip Erdoğan fanatiği olarak gördük( liberal- muhafazakar- İslamcı), ne olduysa araları bozuldu. Kabul ettiler karşı tarafa. Kiralık olursan onların istediği gibi yazacaksın. O da görevini yaptı) .
Suriye ile Cizre, Sur, Nusaybin’i bir tutan yazı yazıp, BM’nin güneydoğusuna müdahalesinden bahsetti ( omurgasız olmak bu galiba).
Tesadüflere bakın. S. Demirtaş ‘’ hendek’’ diyor, ABD; Türkiye’yi tek başına Suriye’ye asker göndermesi için zorluyor, M. Altan’da buna uygun yazı döşüyor. M. Altan demişken, Onu tek başına zannetmeyin. Mesela ABD Başkan Yardımcısı J. BİDEN, Türkiye’ye geldiğinde CNN TÜRK’te program yapan Cüneyt Özdemir’e : ‘’ Hello, Cüneyt’’ deyince SEVİNCİNDEN HAVALARA UÇAN cnntürk’lü HEMEN TWİTTER HESABINDAN MESAJ PAYLAŞIP şöyle demişti: ‘’ Biden ( Baydın) , Bana hello dedi’’. İnan(a)mıyorsanız bakın twitter’a. Bir gazetecide şöyle demişti Ona; ‘’ Çok Biden ( Baydın) HERGELE’’. Kiralık kalem çok….Bu konu ile ilgili Mustafa Yıldırım’ın SİVİL ÖRÜMCEĞİN AĞINDA adlı kitabını özellikle tavsiye ederim.
Rusya’ya gitmeden önce; Hendek arkasından çatışmaya giren, EYP ile askere kayıplar verdiren, bölge halkını çatışmalarda rehin alan, halkın değerli eşyalarını yağmalayan, evlerini yakan teröristlere TEK LAF ETMEYEN ÜSTELİK OPERASYON YAPAN Devleti eleştiren Demirtaş teröristlerin basit, küçük silahlar kullandığını söyleme arsızlığını yapıyordu.
Operasyon yapılan bölgelerde halkımız Devletine büyük destek verirken, HDP’liler ‘’ buralara gelemeyeceksiniz’’ diye göç eden halkı tehdit ediyordu ( TBMM başkanvekili Pervin Buldan tarafından).
Operasyonlarla terör örgütü çok büyük kayıplar verirken ( bu konuya son kısımda tekrar döneceğiz) HDP bölgedeki halkımızın oy desteğini kaybetti.

2007 yılında zamanın ABD Dış İşleri Bakanı Condalize Rice şöyle demişti:
‘’ BOP çerçevesinde Orta Doğu’da haritalar değişecek, bundan 22 ( yirmi iki) ülke etkilenecek’’ .
2013 yılında ABD’nin başkan adayı Hillary Clinton açıkladı: ‘’ Türkiye hariç sınır değişiklikleri tamamlandı’’.
Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi, operasyonları sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne demişti?
‘’ Bu olayların arkasında BİR ÜST AKIL VAR’’.
………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

2013’ten itibaren HDP’nin artan ABD ziyaretleri,
2014’te sürekli artan gerilim,
8 Ekim 2014’te Kurban Bayramı’nda vahşice öldürülen 53 ( elli üç) vatandaşımız,
2015: hendek siyaseti, öz yönetim söylemleri, Ayn el Arap provaları,
Asker ve polislerimizin yaptığı operasyonlarda yakalanan ve/veya öldürülen keskin nişancı LEJYONERLER.
Çatışma bölgesinde yakalanan ‘’ gazeteci kimlikli’’ Avrupalılar.
Çatışmalarda öldürülen Alman, Hollandalı ve Sırplar.
S. Demirtaş’ın Avrupa ziyareti,
AB’nin; Türkiye’nin operasyonlarda ‘’ orantısız güç’’ kullanıldığı KOMİK eleştirisi.

Türkiye’de arttırılan terör olayları, Üst Akıl, terör baronları, insan ve uyuşturucu kaçakcılığı trafiğinin pkk kontrolünden çıkması, Devlet’in terör örgütünü ezip geçmesi, terör örgütünün yok olma korkusu ile paniğe kapılması, terör baronu Cemil Bayık’ın ‘’ her zaman yaptığı gibi sadece İNGİLİZ BASININA konuşması ( niçin sadece İngiliz basınına açıklama yapar terör baronu ??? ).

Hendek ve özyönetim provası tutmadı.
ABD; BOP’un Türkiye ayağını gerçekleştirmek istedi, beceremedi.
Kullandığı örgüt ( Türkiye’deki bütün terör örgütleri Türkiye’ye karşı pkk ile iş birliği kararı aldıklarını açıkladılar) çöktü.
Ve,
Selahattin Demirtaş 28 Nisan 2016 günü birçok defa yaşandığı gibi ABD’ye GİDİYOR. ( Yola çıkmadan önce 26 Nisan’da yaptığı açıklama ile Ermenistan’a selam çakmayı da unutmadı..)

SORUYORUM:

Düzenli aralıklarla ABD’ye gitmek zorunda mı?

S. Demirtaş kimin milletvekili?

Yurt dışına yaptığı her ziyaretten sonra Türkiye’de terör neden sıçrama yapıyor?

28 Nisan 2016 günü ABD’ye GİTMEYE mecbur musunuz?

Kandil’in ‘’ Görüşmeler yeniden başlasın, Masa’ya oturalım’’ taktiğini Washington ve New York’un derin koridorlarında duyurmaya mı çalışacaksınız?

Terör ve terör örgütü ile ilgili, milletvekili olarak rol aldığınız Kendi Devletinizle ‘’ istişare’’ yerine niçin sürekli ‘’ dışarıda’’ destek arıyorsunuz?

Siz; gerçekten Milletin Vekili misiniz?