Türkiye’de bazı dönemlerde ısrarla ‘’bedelli askerlik’’ gündeme sürülür. Terör örgütü ile mücadelede şehitler verilirken bunu gündeme getirmek AHLAKLI BİR DAVRANIŞ MIDIR?

Türkiye’yi yönetenlerin çocukları şirketler kurup, büyük paralar kazanıyor, dünya çapındaki bankalarda iş buluyor, büyük holdinglerde “okulu bitirdiği gün’’ DANIŞMAN oluyor, GEMİCİKLER satın alabiliyorlarken, diğer gençlerimizde işsizlik oranı % 40’lar civarında ve ücretine bakmadan ne iş bulursa çalışmaya razılar.  BÜTÜN KAPILAR AÇILSA kaç kişi bu ülkeyi HEMEN TERK EDER HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ? Ve, gidenlerin hiçbirisinin de VATANSEVERLİĞİNDEN asla şüphelenmeyelim. En az Bizim kadar bu ülkeyi seviyorlar. Ne hakla insanlarımızı bu hale DÜŞÜRÜYORUZ? 

AB’ye HAYIR desek sizce Avrupa ne yapar?

AB ülkelerinde terör örgütlerine ve üyelerine karşı tutum nedir? Türkiye’den ne yapmasını istiyorlar?

Almanya’da ‘’Almancadan başka bir dil konuşulması’’ yasaklandı.  Sizce; Almanlar, Türkiye’de Kürtçe konuşulmasını bu kadar ısrarla niçin istiyorlar? Kürt kardeşlerimizi çok mu seviyorlar?

Yargıtay Başkanı; DTP’nin kapatılmasını açıklarken, kararı açıklayıp çekip gitmesi gerekirken ‘’ yetkisine düşmeyen’’ siyasi açıklamalar yapıyor. Oysa açıkla kararı ve ÇEK-GİT.  Bu rahatlık nereden kaynaklanıyor?

Telefonların yasalara aykırı dinlendiğinin ortaya çıkması üzerine Sayın Başbakanımız diyor ki; ‘’Beni de dinlediler’’. Bunu biliyordun madem niçin gereğini yapmadın? Yapamadı isen, Hükümet  kim?

Başbakanımız ABD’ye gidiyor, ana muhalefetten Kemal Anadol diyor ki; ‘’talimat almaya gitmiştir’’. Türkiye gibi bir devletin Başbakanına bu söylenir mi?

Barak Obama diyor ki ‘’ Nisan 2010’a kadar Ermenistan’la protokol imzalayın’’. Bu Bizim iç işlerimize müdaheledir. Sana mı kaldı , bu cesareti nerden alıyorsun?

YÖK Başkanı  ‘’ gerekirse hukuku arkadan dolanırız’’ diyor. Bu nasıl bilim insanlığıdır, bu lafı HUKUKA SAYGI AÇISINDAN açıklar mısınız? Makam bu yaştan sonra bu kadar mı tatlı? Seni bulanları tebrik ediyorum. Vaktinde de zamanın maliye bakanı ‘’ ….mecburen imzalayacak. Hele imzalamasın…..’’ demişti de tepki göstermemiştin.

RTÜK Başkanı’nın ‘’ Ben şu programları seyrediyor, şu gazeteleri okuyorum’’ demesi makamının gereklerine ve ahlakına uygun mudur?

Ülkemizdeki bütün üniversite sınavına girecek adayların tamamı da aynı anda en yüksek puanı alsalar gene de 230 bin kişi devlet üniversitesine yerleşebilecekken YETERLİ MALİ GÜCÜNÜZ VARSA çok düşük puanlarla istediğiniz ÖZEL ÜNİVERSİTENİN istediğiniz bölümüne GİDEBİLİRSİNİZ. Tıp mı istiyorsunuz? Yeter ki sayısal mezunu olun. Ortalama 330 puan getirin yerleşirsiniz. Hatta bir de BURS ALIRSINIZ. Nerde fırsat eşitliği? Biz YOKLUĞU değil,  VARLIĞI PAYLAŞMA DA eşitlik İSTİYORUZ.

Ankara Emniyet Müdürlüğü içinde Elazığ milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın 25. 12. 2009’da Star Tv’de dediğine göre ciddi rekabet var ve bazı müdür yardımcıları  göz altına alındı. Rekabetin nedeni nedir ki? Gene Soner Yalçın’ın son kitabında (Bu Müslümanlar…..) ABD’de eğitim gören bazı emniyet mensupları TARAF GAZETESİ’nde köşe yazarlığı yapıyorlar. Devlet memuru üstelik polis köşe yazarlığı yapabilir mi?

Türkiye DARBE ve TERÖR İKİLEMİ ARASINA SOKULMUŞTUR. GÜZEL ÜLKEMİZ BU PSİKOLOJİDEN HEMEN ÇIKARILMALIDIR. PKK’da, Ergenekon’da, zorla yaratılan Kürt sorunu da dış desteklidir. Uluslar arası konjektür Türkiye’nin lehinedir ve bu nedenle terör bitmek zorundadır. Terör örgütü ve varlık sebebi bu örgüt olanların telaşlarının nedeni budur.

Uyuşturucu kullanma yaşı 14’e indi, hayat kadınlarının ve sokak çocuklarının sayısı patladı, töre cinayetleri, kan davaları devam ediyor, işsizlik oranı ortalaması %20’lere dayandı. Fakat hiç gündeme getirilmiyor, kurban bağışlarının LÖSEV, MEHMETÇİK Vakfı tarafından hortumlandığı haberleri toplumda yüksek itibarı olan bu kurumları bitirmiş (deniz feneri de bu haberlerin içinde ancak saf vatandaşlar hariç zaten buraya bağış yapanlar birkaç defa düşünüyorlar), hükümet enflasyonu % 6’ lar civarında açıklıyor ama doğalgaza % 45 zam planlıyor.

Yılmaz ÖZDİL’den öğrendiğim bir AÇILIM fıkrası ile bitiriyorum:

Ankara’dan Edirne’ye gitmek üzere kucağında bebekle bir kadın şehirlerarası yolcu otobüsüne binmiş. Tesadüfen yanındaki koltukta da iri-yarı, palabıyıklı bir yolcu oturuyor. Kızılcahamam’a geldiklerinde anne acıktığını düşündüğü bebeğe göğsünü uzatmış ancak bebek kafasını çevirmiş. Kadın ‘’ bak, almazsan amcana veririm’’ deyip yanındakini göstermiş. Palabıyıklı hafiften yan dönmüş, kafasını öne eğmiş. Bolu’ya geldiklerinde bebeğe gene göğsünü uzatmış, bebek gene öbür tarafa çevirmiş başını. Kadın ‘’ almazsan amcaya veririm bak’’ diye tekrarlamış. Amca şöyle bir kıpırdanmış. Sakarya’da da aynı sahne, aynı cümle, Kocaeli’nde de aynı sahne, aynı cümle. İstanbul’a yaklaşmışlar, kadın tekrar göğsünü çıkartmış, bebek gene almamış memeği.  Kadın ‘’ almazsan amcaya veririm’’ değince adam dönmüş kadına; ‘’ vereceksen ver be kadın. Bolu’da inecektim, Senin yüzünden İstanbul’a kadar geldim’’…

Ada’yı verdin, kişiye özel sağlık ekibi verdin, yeni oda verdin, beş milyon dolar harcayıp yeni cezaevi verdin,  artık FİNALDE NE VERECEKSEN VER  İmralı’dakine…

Ne demiştim başlıkta?

C A H İ L L İ K   M U T L U L U K T U R.

Sizce doğru mu? Ne dersiniz?