laiklik2005 – Berikan Yayınevi 2. Baskı

ISBN : 975-8308-87-4

Mehmet Dumanoğlu’nun Türkiye’de Laiklik Kitabı Berikan Yayınevi’nden 2.Baskısı Yayınlandı. 1920 ile 2005 yılları arasında Türkiye’deki “laiklik” sürecini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitabın ithaf sayfasında daktilo yazısıyla şöyle yazılmış:

” Düşünen , çalışan, üreten,

bu ülke için elinden gelenin

en iyisini yapmaya çalışan,

Cumhuriyetçiliği ve Ulusçuluğu

yaşam biçiminin temeli

kabul edenlere yazılmıştır.”

 

Kitabın genel içeriğinde ise devletin resmi laiklik tanımının yanlış olduğunu, laiklik ve Atatürkçülüğün RANT ve OY AVCILIĞINA dönüştüğünü ( hem savunan hem de karşı çıkanlar bakımından ) anlatmış. Kurumların ( YÖK, Diyanet İşleri, M.E.B. gibi) iç politika kavgalar ve siyasi baskılar nedeniyle veya beklentileri gerekçesi ile görevleri veya alanları ile uğraşmadıklarını gösteriyor.

Arka kapaktaki yazı da şöye:

” Yönetenler, yönettiklerinin itaat etmesini sağlamak için Mısır’da firavun, Hititlerde rahip – kral, Türklerde “kut” sahibi olduklarını söylerler.

Kerameti kendindren menkul birileri ekranların karşısında salya sümük ağlayıp şovlar yaparken veya saç sakal karmakarışık ortalarda dolanıp, gece baskınlarında genç kadınlarla basılırken akıllarına Mevlana’yı, Hacı Bektaş’ı, Yunus’u akıllarına getirmeden kendilerini şeyh (şıh) ilan ettiler. Birileri de adeta milletle alay eder gibi “dinlerin diyaloğu” adıyla hep bir tarafa doğru yonttu. Ama müridlerinin dikkatini çekmeden, hassas konulara dokunmadan.

Elbetteki Türk Ulusu ekonomik ve kültürel düzeyi yükseldikçe herşeyi daha iyi görecek, hoşgörülü, demokrat, insanlığa geçmişindeki gibi daha layık ve laik insanlar olacak, bu tür paçavra insanlara itibar da etmeyecektir.

Bu çalışmada neden laikliğin tanımını doğru yap(a)mıyoruz, niye topluma 85 yıldır anlatamadık, bu başarısızlıkta dış etkenler nelerdir gibi soruların yanıtını ararken “toplumun muhafazakar yapısı, politikacılarımızın acımasız din istismarı, geleneksel yönetim anlayışları” gibi gerekçelere de dikkat çekildi. Ancak en önemlisi LAİKLİĞİN TANIMI yapıldı. “