30 EKİM 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanınca Yıldırım Orduları komutanlığından ayrılan Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a gelir. Kaldığı otele bir Türk teğmenle bir Alman subayı gelir. Alman küçük sandıklar içinde altın getirdiğini ve Alman komutan Falkelhayn tarafından M. Kemal Paşa’nın şahsına gönderildiğini belirtir. M. Kemal Paşa ‘’ yanlış yere gönderildiğini, gitmesi gereken yerin bu işlerle ilgil askeri birim’’ olduğunu söyler. Sonra da senet düzenleyerek altınlar teslim alır, kendi imzası ile Alman komutana teslim edilmek üzere bir senedi de Alman subaya verirken ‘’ komutana söyleyin, imzamın olduğu senedi aldığına dair yazı göndersin’’der.

Aradan geçen zaman içinde Alman komutandan istediği senet gelmeyince emir subayları Cevat Abbas (GÜRER) ve Salih (BOZOK) Beyleri gönderip şöyle demelerini ister:’’ Gönderdiğiniz altınlar duruyor, gelip alınız ve Benim verdiğim senedi gönderiniz’’. On beş dakika sonra geri gelen emir subayları “Alman komutanın altınları ve senedi hatırlamadığını’’ söyleyince sinirlenen M. Kemal Paşa “şimdi gidin ve o senedi almadan geri dönmeyin. Altınların, Benim imzamın yanında hiçbir değeri yoktur. Çünkü o imza Mustafa Kemal’in imzasıdır’’. Bir saat sonra geri gelen Cevat Abbas ve Salih Bozok senedi geri almışlardır. Adam satın almağa alışkın Alman komutanın hesabı tutmamıştır (Show Haber, “Arka Kapak’’, Ana Haber, saat;19.43,29 Ekim 2009)

İşte bugün 86. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz Bayramımızda harika bir olay. Niye mi? Çünkü Cumhuriyetin altındaki imza Mustafa Kemal’e ait ve 28 Ekim 1923’te atıldı O İMZA. Ne satın alınabilindi, ne de itaat ettirilebilindi…

O imza, Cumhuriyetimizin kurulduğunun SENEDİDİR. Buna samimi olarak inanıyoruz ancak bazı gelişmeleri ve olayları HATIRLAMAK gerekiyor. Niçin mi? OKUYUN DA SİZ YANITLAYIN.

Hatırlamalıyız ki,

Türk Ulusu uyduruk yarışmalarla, İÇİNE KASITLI DÜŞÜRÜLDÜĞÜ GEÇİM SIKINTISI ile gerçek gündemi örtmek için ortaya atılan SAHTE konularla uyutulmaya çalışıldığını FARK ETSİN.

Hatırlamalıyız ki,

Bu vatanın bize bedavaya verilmediğini, “su uyur, düşman uyumaz”ı, “gaflet, dalalet, hıyanet içinde olanlar var”ı GÖRELİM.

Hatırlamalıyız ki,

“Harun gibi geldim, Karun gibi gitmeyeceğim” sözünün tutulup_tutulmadığını, Kemal ağabeyleri… BİRİSİNİN ekranlarda salya_sümük ağlarken Amerika’da boşa vakit geçirmediğini ANLAYALIM.

Hatırlayalım ki,

Ulusalcılık niçin zayıflatılmağa çalışılıyor, Atatürkçülük niye törpüleniyor, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne neden saldırılıp, yıpratılmaya çalışılıyor DÜŞÜNELİM ( 29 Ekim 2009 da Genelkurmay Başkanı ile Başbakan 18.30_19.40 arasında görüşme yaptılar. O kadar önemli idi ki görüşme Genelkurmay Başkanı kendi verdiği davete gecikti. Ne değerlendirildi acaba?).

Hatırlamalıyız ki,

Sivil toplum örgütleri veya vakıflar adı ile MİDELERİ DIŞARIYA BAĞLI SATIN ALINMIŞLAR VARDIR basında ve üniversitelerde. Servet, şöhret, makam veya güç için KİRALANAN çok İNSAN(!) vardır Türkiye’mizde, 36. Paralelde Çekiç Güç ne yapmıştır, dün bir bölükle girdiğimiz Kuzey Irak’a bugün tugayla giremiyoruz TERÖRİSTLERİN İNLERİNE.

FARK EDELİM.

Hatırlamalıyız ki,

Sadece Ankara’da dört yüz bin kişi YARDIM adı altında bütün ihtiyaçlarını Belediyeden karşıladığına göre bütün ülkede toplam sayı kaçtır hesaplayın. Bütün ihtiyaçları karşılanan böylece TEMBELLİĞE ALIŞTIRILAN ama aynı zamanda SATIN ALINMIŞ yani GARANTİ OY SAYISI nedir? Bizim tek şeye ihtiyacımız vardı hani: O da çalışkan olmak…

Magazinlerle, anlamsız yarışma programları ile OYALANAN  ( BU ARADA GİZLİ İKNA YÖNTEMLERİ İLE hızla ahlaksızlaştırılan) Milletin önüne 2010_2011 yılında birde ŞİFRESİZ FUTBOL MAÇLARI YAYINLARINI GETİRİRLERSE uyutmaya bir yardımcı daha. Öyle ya BEDAVAYA ALIŞTIRMALIYIZ Kİ, KÖLELEŞSİN, İTAAT ETSİN. Peki, şifreli kanalla devletin kazançları, reel ekonomiye katkılar ne olacak bilmezler mi bunlar. Bilirler elbette. Zaten bu nedenle yapıyorlar. ARTIK GÖRELİM.

Hatırlamalı ki,

İngiltere kraliçesi Türkiye’ye geliyor ama Cumhurbaşkanımıza nezaketen ziyaret yapması gerekirken, Cumhurbaşkanımız Ona gidiyor. Mustafa Kemal olsa idi bu kibirli İngiliz’in ayağına gider mi idi?

ABD Başkanı, Başbakanımızı ülkesine görüşme için davet ediyor. Ne zaman? 29 Ekim 2009. Başkan, Türkiye için 29 Ekimin değerini bilmez mi? Bilir. O zaman bir şeyler mi anlatmak istiyor politik dille? Milletimiz YORUMLASIN.

HATIRLAMALI Kİ,

29 Ekim 2009 günü Ankara Kızılcahamam’da açılan ŞEHİTLER AĞACINI, Nefes filmini ve bunlarının karşısında da pkklıların kahramanmışlar gibi karşılandıklarını, terör örgütüne üye olmanın cezası YEDİ YILDAN BAŞLADIĞI HALDE mahkemece salıverildiğini, DTP’li belediye başkanlarının Cumhuriyet törenlerine katılmalarının haberlerde manşetlerden verildiğini, TRT6’da cumhuriyet kutlamalarının naklen verilmediğini, NEDENSE TRT1’deki sunucunun (saat 12.30 civarında) törenlerin TRT6’danda yayınlandığı gibi bir YANLIŞ HABER VERDİĞİNİ, önümüzdeki dönemde Türkiye’de “eyalet sistemi’’ tartışmalarının başlayacağını, ABD’nin Türkiye’de birçok üssü varken ( KAÇ TANE BİLİYOR MUSUNUZ?  BUNU DA SİZ ARAŞTIRIN) Trabzon ve Samsun’u da istediğini, dün ABD’nin 6.filosunu  “denize atan” Türk Gençlerinin bugün bundan bilgileri olmadığını ancak bunun suçunun YÖNETENLERDE OLDUĞUNU, terör örgütünün arkasında İngiltere, Almanya, ABD, İsrail’in olduğunu BİLSİN.

Ve, bütün bunların hesabını 1980_2009 yılları arasında BİZİ YÖNETENLERDEN SORSUN.

Siz, bugün ‘’ O İMZAYA’’ sahip çıkabilir misiniz? Ama laf olsun diye değil.    SATIN ALIN(A)MADAN ve İTAAT ETTİRİL(E)MEDEN…

İşte bu nedenle;  O, MUSTAFA KEMAL,

Bunun için,

TÜRK’ÜN ATASI